i s t a n b u l' a
1.
martıların var senin beyaz
kanatların var
çerin çöpün çöplüğün
geceleri salkım saçak sarhoşun
sabahları pis pis kusmuğun
gece gündüz sere serpe kızların var
denizin var sahillerde poşet poşet dalga
simitçilerin eskicilerin bağır çağır
cinayetin rezaletin kıyametin
kilit altında namus namus kızların var
var işte sende saçmalığın her türü
bir ben varım sende senden içerü
2.
İstanbul boyalı fahişe!
Kıvrımlarını sevmem erilliğimden senin
Takılarını sevmem dişiliğimden
Ve işte sırf bu yüzden
En çok çift taraflı bıçaklar sever
istanbul’u
Ve işte anladığımdan sade
O en çok beni sever!
3.
sana nazır usul usul demlendim kendime
usul usul damıttım kinimi,
uzandım
uzattım sana, öp diye
öp de geçsin
sen,
binlerce otomobilin gürültüsüyle
bir yerlere koşuşturan kalabalığın homurtusuyla
billboardların neon ışıklarınla
o karışıklığınla
hızınla cevap verdin bana
öpmedin geçmedi
4.
elim sende İstanbul, gözüm üstünde
son oyunu da bozdun!
sen sayıyordun ben saklanıyordum
gittim gizlendim en derinlerime
bekledim seni
-ki sonra ben sayacaktım
sen saklanacaktın-
gelmedin
ben kendi denizlerimde boğuldum
şimdi sen büyüyorsun
ben ölüyorum
özgecik
İstanbul, ’03
martıların var senin beyaz
kanatların var
çerin çöpün çöplüğün
geceleri salkım saçak sarhoşun
sabahları pis pis kusmuğun
gece gündüz sere serpe kızların var
denizin var sahillerde poşet poşet dalga
simitçilerin eskicilerin bağır çağır
cinayetin rezaletin kıyametin
kilit altında namus namus kızların var
var işte sende saçmalığın her türü
bir ben varım sende senden içerü
2.
İstanbul boyalı fahişe!
Kıvrımlarını sevmem erilliğimden senin
Takılarını sevmem dişiliğimden
Ve işte sırf bu yüzden
En çok çift taraflı bıçaklar sever
istanbul’u
Ve işte anladığımdan sade
O en çok beni sever!
3.
sana nazır usul usul demlendim kendime
usul usul damıttım kinimi,
uzandım
uzattım sana, öp diye
öp de geçsin
sen,
binlerce otomobilin gürültüsüyle
bir yerlere koşuşturan kalabalığın homurtusuyla
billboardların neon ışıklarınla
o karışıklığınla
hızınla cevap verdin bana
öpmedin geçmedi
4.
elim sende İstanbul, gözüm üstünde
son oyunu da bozdun!
sen sayıyordun ben saklanıyordum
gittim gizlendim en derinlerime
bekledim seni
-ki sonra ben sayacaktım
sen saklanacaktın-
gelmedin
ben kendi denizlerimde boğuldum
şimdi sen büyüyorsun
ben ölüyorum
özgecik
İstanbul, ’03
2 Comments:
çok güzel akıtmışsın "kanayan"ı...
teşekkür ederim özlemcim.
Post a Comment
<< Home